Bakan Özer: Eğitimde son 20 yılda yapılanlar bir destan
Bakan Özer: Eğitimde son 20 yılda yapılanlar bir destan
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Genç nüfusumuzu ne kadar eğitimle birleştirebilirsek geleceğe o kadar umutla bakabiliriz. Bu bağlamda eğitimde son 20 yılda yapılanlar bir destan. Eğitim alanında yapılan yatırımlar, gelinen mesafeler bir başarı hikayesi. Son yirmi yılda bu beşerî sermayenin niteliğini arttırmak için hiçbir il, ilçe, bölge ayrımı yapmadan bu ülkenin evlatlarının eğitimle buluşması için Türkiye’nin tüm noktalarına, ücra köşelerine kadar devasa yatırımlar yapıldı” dedi.
Bakan Özer, Ankara programı kapsamında Dede Korkut İlkokulu Açılış Töreni’ne katıldı. Açılış töreninde yaptığı konuşmada son 20 yılda eğitimde yapılan yatırımların meyvelerinin toplanmaya başladığına dikkat çeken Bakan Özer, eğitimin her kademesinde okullaşma oranlarının arttığını belirtti. Okul öncesi, ilkokul ve ortaöğretimdeki okullaşma oranlarının yanı sıra kız çocuklarının okullaşma oranının da arttığının altını çizerek şöyle konuştu:
KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 95’E ULAŞTI
“Ülkelerin en kıymetli sermayesi beşeri sermayesi, insan kaynağı. İnsan kaynağının niteliğini artırmada en önemli enstrüman eğitim. Biz genç nüfusumuzu ne kadar eğitimle birleştirebilirsek geleceğe o kadar umutla bakabiliriz. Bu bağlamda son 20 yılda yapılanlar bir destan. Eğitim alanında yapılan yatırımlar, gelinen mesafeler bir başarı hikayesi. Son yirmi yılda işte bu beşerî sermayenin niteliğini arttırmak için hiçbir il, ilçe, bölge ayrımı yapmadan bu ülkenin evlatlarının eğitimle buluşması için Türkiye’nin tüm noktalarına, ücra köşelerine kadar devasa yatırımlar yapıldı. 20 yıl gibi kısa sürede dünyadaki çoğu ülkenin kısa sürede başaramayacağı bir başarı hikayesi ortaya çıktı. Beş yaştaki okullaşma oranı bu yeni dönemde en öncelik verdiğimiz alanlardan birisi. Bu ne için önemli? Bu eğitimde fırsat eşitliği, çocuklarımızın bilişsel ve bilişsel olmayan becerilerinin arttırılması için çok önemli. Aynı zamanda istihdamı arttırmayla ilgili de çok mühim. 2000’li yıllarda beş yaştaki okullaşma oranları sadece yüzde 11’di. Bugün yapılan yatırımlarla yüzde 95’e çıktı İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99,63’e geldi. Yani yüzde 100’e yaklaştı. Ortaokuldaki okullaşma oranlarımız yüzde 99,44’e ulaştı. Ortaöğretimde 2000’li yıllardaki okullaşma oranı sadece yüzde 44’tü. Yani lise çağ nüfusunun sadece yarısı okullarda kendisine yer bulabiliyordu. Bugün 95,06’ya ulaştı. Kız çocuklarımızın okullaşmasıyla ilgili devasa bir adım atıldı. Ortaöğretimdeki kadınlarımızın okullaşma oranları yüzde 39’du. Bugün yüzde 94,66’ya yani yüzde 95’e ulaştı.
DEVASA BİR SEFERBERLİK GERÇEKLEŞTİ
Bunlar yapılırken üç tane çok kritik adım atıldı. Birinci adım devasa okullar, derslikler yapıldı. 2000’li yıllarda bu ülkenin derslik sayısı 300 binlerdeyken bugün 857 binleri aştı. Yani 900 binlere geliyor. Düşünün 1 milyona yakın dersliği olan bir eğitim sistemimiz var ve hala yapılmaya devam ediliyor. Bugün onlardan bir tanesini açıyoruz. Eğitim sisteminin iyiye doğru evrilmesindeki en büyük katkıyı sağlayan öğretmen sayısı 500 binlerden 1.2 milyonlara geldi. Yani sadece fiziksel yatırımlar değil aynı zamanda insan kaynağı, öğretmen lehine devasa yatırımlar yapıldı. Sadece çıplak binalar yapılmadı. Binaların işleri, donatımları, laboratuvarları onlarla ilgili de yatırımlar yapıldı. İkinci boyut ise eğitim ilk kez demokratikleştirildi. Çocuklarının eğitime erişiminin önünde suni bir şekilde oluşturulmuş tüm engeller kaldırıldı. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın bulunduğu her noktada eğitime erişebilmeleriyle ilgili yatırımlar yapıldı. Bugün 400 binin üzerinde özel eğitim öğrencimiz ya okullarda kaynaştırma, bütünleştirme olarak ya da özel eğitim, uygulama, meslek okullarında veyahut da evlerinde eğitimle buluşturuluyor. İşte bu yatırımlarla beşeri sermayenin niteliğinin arttırılmasıyla ilgili devasa bir seferberlik gerçekleşmiş oldu.
1 BUÇUK MİLYON ÖĞRENCİMİZ ÜCRETSİZ YEMEKYİYOR
Üçüncü adımı eğitimdeki sosyal politikalar oluşturuyor. 19 yıldan beri bu ülkede şartlı eğitim yardımı devam ediyor. Bu çocuğunu okula gönderemeyen dezavantajlı ailelerin çocuklarını okula gönderebilmesiyle ilgili şartlı eğitim desteği. Aile Bakanlığımızla birlikte koordineli bir şekilde yıllardan beri uygulanıyor. Burslar, pansiyonlar, özellikle eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için sınavlı okullara gelir seviyesi ne olursa olsun her başarılı çocuğun erişimini sağlayabilme anlamında konaklamayla ilgili çok önemli fırsatlar sunuluyor. Ücretsiz taşımalı eğitim, aynı zamanda ücretsiz yemek desteği bulunuyor. Bugün eğitim sistemimizde 1 buçuk milyon öğrencimiz ücretsiz yemek yiyor. Bu yatırımların meyvelerini ülkemiz şu anda topluyor. Önümüzdeki yıllarda da toplanmaya devam edecek. Eğitimi ne kadar güçlü hale getirebilirsek bu ülke o kadar güçlü olacak.
YATIRIMLARIMIZA 2023 YILINDA DA DEVAM EDECEĞİZ
Ankara’ya gerçekten son bir yıl içerisinde özel önem gösterdik. İlçe ilçe, mahalle mahalle nerelerde yeni eğitim yatırımlarına ihtiyaç var onları belirledik. Ve 1 yıl gibi kısa sürede yaklaşık 5 milyar TL’lik yatırımı Ankara’ya kazandırdık. İnşallah bunlar gerçekleştikçe Ankara’da eğitimle ilgili çok daha farklı hikayeler ortaya çıkacak. Ve bu yatırımları yapmaya 2023 yılında da devam edeceğiz. Tek istediğimiz şey çocuklarımızın sağlıklı, güvenli ve değerlerin yaşadığı bir okul ikliminde eğitim almalarını sağlayabilmek.”