Ziya Selçuk’tan Son Dakika Açıklaması!
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Açmamak gerekiyorsa açmamak ile ilgili gereken yapılır. Açılması gerekiyorsa açmak ile ilgili gereken yapılır. Bizim amacımız okulları açmak. 31 Ağustos’ta okulları açmaya hazırız" ifadelerini kullandı. Eğitimle ilgili 4 farklı senaryo modeli geliştirdiklerini anlatan Bakan Selçuk, açıklamalarının sonunda öğrenciler, veliler ve öğretmenlere özel mesajlar verdi..
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk canlı yayında okulların açılma tarihi soruları yanıtladı. 31 Ağustos’ta okulların açılmasıyla ilgili bir soruya yanıt veren Bakan Ziya Selçuk CNNTÜRK kanalında şöyle konuştu: Şimdiden 2 ay sonrası için net bir şey söyleyerek hiçbir şeyi bağlamamak lazım. 2 ay sonrasında ne olacağını bilmiyoruz ki.
“OKULLARIMIZI 31 AĞUSTOS’TA AÇMAYA HAZIRIZ”
O yüzden de bu meseleyi bütünsel olarak düşünmek lazım. Biz gerçekten Bilim Kurulu ile ilişkilerimize baktığımızda öğretmenlerimize illerdeki yöneticilerimize baktığımızda özgüvenimiz yükseliyor. Açmamak gerekiyorsa açmamak ile ilgili gereken yapılır. Açılması gerekiyorsa açmak ile ilgili gereken yapılır. Bizim amacımız okulları açmak. Okulların açılma tarihi 31 Ağustos’ta olarak belirledik.
Yeni eğitim yılı için 4 senaryo modeli üzerinde çalıştıklarını anlatan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, bu modelleri şöyle örnekledi:
BİRİNCİ SENARYO: BİRİ AÇIK DİĞERİ KAPALI
Senaryoda böyle 6-7 aşamada gözden geçiriyoruz. Simülasyonlar yapılıyor onun sonucunda da revizeler yapılıyor. Bizim üzerinde çalıştığımız 4 senaryo var. Biri tamamen açık, diğeri tamamen kapalı.
İKİNCİ SENARYO: TAMAMEN KAPALI
İkinci senaryoda şöyle bir şey var okulun tamamen kapalı olması da bir senaryodur. Online dediğimiz zaman bitmiyor. Somut olarak verdiğimiz kitap online değil başka kaynaklarımız da var. Burada ikinci olarak tamamen kapandığı senaryodan bahsediyoruz.
ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ SENARYO
Üçüncü senaryo şu; bizim belirli günlerde okulu açıp mesela pazartesi Salı günü okulları açtık bir sınıfın yarısı geldi. Çarşamba temizledik Perşembe Cuma günü diğer yarısı geldi. Cumartesi sınav grupları ayrı geldi. Pazar temizledik ertesi gün bir grup tekrar geldi. Seyreltilmiş eğitim diyoruz. Bir günde 8 ders varsa lisede bunun 4’ünü uzaktan 4’ünü yüz yüze vereceğim dersiniz. Ülkemizi biz ilçe ilçe kontrol ediyoruz. Riskli olan 5 ilden bahsediyoruz şimdi. Bu da dördüncü konu. 3 ilde problem var Türkiye’nin geri kalanında yoksa o illere özel uygulama yapılır.
“DERS SÜRELERİNİ İNDİREBİLİRİZ”
Özel okullarımızın çoğunda ciddi bir boş alan var. Bizim çok sayıda şehrimizde sınıflardaki öğrenci ortalaması 20’nin altında belli bölgelerde yığılma var ama çok az.
Ders sürelerini indirebiliriz. Biz eğer seyreltilmiş olarak bir uygulamaya geçersek gün içerisinde normal eğitimde olduğu gibi çocukları tutmak sağlık açısında risk getirebilir dolayısıyla bazı dersler uzaktan bazıları yüz yüze verilir.
Canlı derste inanılmaz bir alt yapı kuruyoruz. Türkiye’nin tamamında öğretmen canlı ders yapabilir. Biz bazı kısıtlarımız var eksiğimiz var farkındayız. Öğretmen sanki okulda ders işliyormuş gibi okula gelip canlı olarak çocuk onu evden izleyebilir. Belli çocuklarımızın erişimiyle ilgili sıkıntı var. Bunu gidermeye çalışıyoruz. Asgari 4’te 3’ünde erişebilirliğimiz var. 1 milyon öğrenciye canlı ders yapabiliriz.
Biz burada senaryoları konuşuyoruz ya halkımızdan istirhamım şu bu kesinleşmiş bir şey değil, biz her duruma hazırlanıyoruz.
“ÜCRETSİZ MASKE DAĞITACAĞIZ”
Çocuklarımız maske takacak ve biz maskeyi öğrencilerimize ve öğretmenlerimize vereceğiz. Çocuklarımıza yıkanabilir maske vereceğiz. LGS’deki maske standardını derste de getireceğiz. Biz gözlük buğulamayan bir maske yaptık. Ama tam olarak bütünüyle imalatı bitmedi. Maske kullanımı için uyum dersleri yapacağız. Hayat bilgisi derslerimiz var bu ders bağlamında bir uyum haftası bağlamında bugün etkinlik günü farkındalığı geliştirme bilinçlendirme haftası diyeceğiz. Bütün sınıflara ilk bir hafta uyum haftası yapacağız. Farkındalık geliştirme ve kurallar. Bunu oyun yoluyla yapacağız.
ÖĞRENCİLERE: YAZ UNUTKANLIĞINA DİKKAT!
Öğrencilerimiz öncelikle şunu bilmelidirler, eğitim bir maratondur, 100 metre koşusu değildir. Eğitim hayata ilişkin iddianızın, meydan okumanızın çerçevesini gösteren bir aracıdır. Yaz aylarında bulunuyor olmamamızın ayrı bir önemi var. Bizim ‘yaz unutması’ dediğimiz bir konu var. Bütün dünyada büyük bir araştırma konusudur. Yaz tatili ne kadar uzunsa unutma o kadar artar. O nedenle geçen sene yaz tatilini bir 15 gün kısalttık. Çocuklarımızın öncelikle bu yaz tatilini değerlendirmesini çok önemsiyorum. Çocuklar her gün 40 tane soruyu, enteresan hoş sorular bunlar derslerle ilgili, istiyorsa üst sınıfını çözebilir, beni gelecek sene ne bekliyor diye merak edebilir. Uygulamayı şu ana kadar 1 milyona yakın öğrencimiz indirdi. Daha fazla öğrencimizin indirmesini bekliyoruz. Liseliler için başka desteklerimiz var. Bu yazı iyi değerlendirsinler. Gelecek seneyle ilgili okullarda ne kadar geç açılma olursa o kadar eksikleri olur, işleri uzar. Okulların açılma tarihi geç olursa onların dezavantajı. Üniversite sınavına, LGS’ye girecekler. Şimdi yapmazsanız birikerek, büyüyerek dağ gibi karşılarına başka zaman çıkacak. Kolaymış görünen şeye çok fazla yönelmesinler. Çocuklarımız bu eğitim faaliyetlerine katılmak için her türlü imkana sahipler. Bir 5 sene önce 10 sene önce bu kaynakların yarısı yoktu.
“OKUL BAŞARISI BAŞKA HAYAT BAŞARISI BAŞKADIR”
Çocuklarımdan beklentim, kesinlikle öğrencilik, eğitim sadece müfredat meselesi değildir; muhakkak bir faaliyete katılsınlar, bir enstrüman çalmayı öğrensinler. Bizim Kırşehir’de yazın ortaokul çocuklarına 1 ay iş yerinde çalışma fırsatı verdik, ücret de verdik. Ortam nasıldır, alışveriş nasıl yapılır, müşteri nasıl karşılanır, fatura nasıl kesilir, hayatı öğrensinler. Okul başarısı başka, hayat başarısı başka bir şeydir. Biz her türlü hazırlığımızı yaptık ve okulu açacağız. Aksi bir durum çıkarsa onun da hazırlığını yaptık. Endişe bizim endişemiz, onlar için her şey hazırlanıyor. Bir belirsizlik var; fakat bütün dünyada var.
VELİLERE: ÇOCUKLARIMIZIN KAYBI TELAFİ EDİLECEK
Buradan velilerimize yönelik olarak şunu söyleyeyim bu bizim kazançlı çıkacağımız bir süreç de olabilir travmayla çıkacağımız bir süreç de olabilir. Öğrencilerimiz dedelerini, ninelerini aradılar mı bu süreçte. Bu aslında bir imtihan süreci. Kaygıyı çok yükseltirsek bu süreçte başka problemler olabilir. Çocuklarımıza verilecek psikolojik desteği arttırmalıyız. Bu süreçte ne olup bittiğini her açıdan gözlemliyoruz. Biz şimdi uzaktan eğitim yaptık, tamam da bu ne kadar başarılı? Bunun ölçümünü yapıyoruz. Eksiğimizi belirliyoruz. Bu tür durumlar doğrudan doğruya teknik olarak etkilemez çocukları erteler. Ama o psikolojiyi kaldırmak dışarı çıkamamak, oyun oynayamamak, rutini yaşamamak, sarılmak ister istemez başka sonuçlara yol açıyor. Bizim yapacağımız çocuklarımız rahatlatmak. Velilerimiz bu konuda destek olurlarsa ‘biz aile olarak ne yapabiliriz’ diye olumlu tarafına bakarlarsa.
“BİRLİKTE ÇÖZECEĞİz DEYİP BİZE GÜVENSİNLER”
1 milyon 400 bin çocukta sorun çıkmamış, 4 çocukta sorun çıkmış, bu kez herkes onu konuşuyor. 1 milyon öğretmenimizden bir tanesi bir problem yaşıyor, vay şu öğretmen vs. Tamam da öğretmenlerimiz kapı kapı dolaştılar, yaşlılara hizmet ettiler, maaşlarını getirdiler, köylere kitap taşıdılar. Yüz binlerce güzel örnek varken biraz olumluya bakmakta fayda var aksi takdirde kendimizi zehirleriz. Velilerimizin de çocuklarımızın içinde bulunduğu durumu fark edip, ‘birlikte çözeceğiz’ deyip, bize de güvenip, birlikte başarabiliriz duygusunu yaymakta fayda var. Velilerimiz şundan emin olsunlar çocuklarımızın kaybını telafi edeceğiz. Hangi öğretmenimiz ne kadar ders yaptı saniyesine kadar biliyoruz. Öğretmene katkı sağlamak için altyapıyı güçlendiriyoruz.
“EĞİTİM SİSTEMİNİN NİTELİĞİ ÖĞRETMENİN NİTELİĞİNİ AŞAMAZ”
Bizim işimiz okulları açık tutmaktır, bunu yaparken danışarak, istişare ederek yapıyoruz. Veriler bize neyi gösterecek? En sağlıklı kararı bunlara bakarak hep beraber alacağız. Acaba bir şeyi eksik bırakıyor muyuz, ihmal ettiğimiz bir şey var mı? Görmediğimiz bir şey var mı, üçüncü göz ne diyor? Dış göz ne diyor? Benim için bu çok önemli. 50 küsur ili dolaştım. Sahada beni öğretmen görsün, okuldaki talebe yatakhanede beni görsün. Öğretmen yalnız olmadığını görsün, bunu istiyorum. 156 öğretmenle video konferansla görüşmemin nedeni bu. Bir ülkenin eğitim sisteminin niteliği öğretmenin niteliğini aşamaz.
ÖĞRETMENLERE: ÇOCUĞUN RIZASINI ALSINLAR
Öğretmenlerimize mesajım şu, ana babanın rızasını almak gibi çocuğun da rızasını almak durumdayız. Salgın döneminde öğrencisi ile velisi ile irtibatı kurmamışsa, gereken desteği sağlamamışsa gerçekten vicdanen müsterih olmaması lazım. Çocuğun hakkınızı teslim etmezseniz aldığınız maaşın hakkınızı teslim etmemiş olursunuz. Çocuğun bir numune, örnek de görmesi gerekiyor. O yüzden hayranım öğretmene. Salgın döneminde inanılmaz bir enerjiye koşuşturdular, çok mutlu oldum. Okulların açılma tarihi tekrar düzenleme konusu da var tabi ama biz 31 Ağustosta okulları açmayı hedefliyoruz.